Bir ulusun varlığını sürdürebilmesi adına egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve ulusal yapısını koruması gerekmektedir.

Bu siyasetçilere verilen “siyaset” unvanının niteliğini gerçekten sorgulamamız için büyük bir sebep. Sahiden ulusal güvenliğin ne olduğuna dair bir fikirleri var mı? yoksa bu maddi bir şey karşılığında teslim edilecek kadar ucuz bir dava mı?

Türkiye’nin terör tarihini göz önünde bulundurduğumuzda Cumhuriyet’in varoluşunun hemen arkasından, terörün ayak bağı olarak karşımıza çıktığını görüyoruz. Bölgelere yapılan operasyonlara yönelik uluslararası camiada vurulan damgalar olsun, yereldeki “şikayetçi” siyasetçiler olsun, ulusal sınır güvenliğini sağlamak adına gerçekleştirilen müdaafadan oldukça rahatsız.

Terör örgütlerine yönelik çalışmalar yüce gönüllü askerlerimiz tarafından istikrarlı bir şekilde komuta edilse de mevzunun sadece sahada olmadığını, mevzunun liderlerin duruşunda ve çizmiş olduğu sınırlarla da bir ilişkisi olduğunu göstermektedir.

Bu adamlarla masaya oturamazsın, bu adamlarla iş birliği yapamazsın. Bunu yapmanız durumunda siz bu adamları “tanımış” oluyorsunuz. Nitekim terör örgütlerinin amacı da, insanları korkutarak, yıldırarak legal yolla elde edemediği söz hakkını “illegal” yollarla elde edebilmek ve mevcut iktidarı zayıflatmak ve gücü eline almaktır.  Eğer Atatürk’ün ilke ve İnkılaplarına saygı duyuyorsanız, ulus birliğine, bütünlüğüne, egemenliğine saygı duyuyorsanız, teröristlerle iş birliği yapmayı, tanımak dahi söz konusu olamaz. Olmamalıdır da.

Ulusal güvenlik nezdinde kaç babanın ocağına ateş düştü? Düşmeye devam ediyor. Sırf siyasi çıkarlarınız uğruna kaç anne daha evladını kaybedecek? Kaç çocuk babasız kalacak? Kaç kadın eşinden ayrılacak?

Her şeyden önce bu temel ayrımı göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Bu sizin için yeterli bir sebep değilse şöyle söyleyelim,

 Kadınları ve kız çocuklarını dağa çıkartıp onlara cinsel obje muamelesi yapan, aşağılayan sonrasında da kamuflaj giydirip asker diye gururlandırdığını medyaya sunmaya çalışan ama nezdinde bir askerin seks kölesi olduğu bariz belli olan teröristlerle nasıl bir işbirliği yapabilirsiniz? Hadi diyelim bunlar sizin ahlaki ve etik anlayışınıza uygun yani münasip görülebilir. O zaman o oku biraz kendinize çevirerek empati yapmanızı taviye edeceğim. O kadın ve kız çocuğu senin annen olabilir, kardeşin olabilir, eşin olabilir… Ancak sen buna da razı isen yapılan bu insan hakları ihlallerini kabul edebilirsen ki, o zamanda sen de onlardan birisin demektir.

Dolayısıyla bugün başımızı yastığa rahat koyabiliyorsak bu sınırlarımızın güvenliği için canını bir hiç pahasına ortaya koyan askerlerimiz sayesindedir. Ve inanın onların canı da çerez değil!

Ne demek istiyorum?

Sırf oy almak için,  koltuğunuzu pekiştirmek için bu adamlarla masa başına oturmak ve bu adamlara çeşitli haklar tanıyacaklarını ifade etmek aynı oranda suç ortaklığıdır.