İnsanlar, yaşadığı olayların etkisiyle, istemli yada istemsiz bir şekilde, içlerindeki çalkantılı durumları dışarıya yansıtırlar.

Tıpkı, acı biber yiyen birisinin, istemsizce art arda hıçkırması gibi.

Yaşadığı olayların, çektiği ızdırapların sonucu olarak bazı insanlar, toplumda yadırgâyıp hor görülebilen, birbirinden farklı farklı davranış biçimleri sergileyebilmektedir.

Bu davranış biçimlerine, dışarıdan bakan, kendilerine mûsibet bulaşmamış insanlar, anlam veremedikleri gibi, bu şekilde davranan insanlarında hâleti rûhîyelerini anlayamazlar. 

Tıpkı, acı biber yiyen birinin, önceden acı biber yediğini görmeyenler tarafından, bu hıçkırıklara anlam veremediği gibi. 

Kimse kimsenin iç dünyasını, yaşanmışlıklarını, etkilenme ve olayların oluşturduğu psikolojik sorunlarını bilemez. 

Bu nedenle; kimse, kendisini başkasının yerine koymaya çalışıp, ben olsam şöyle yapardım böyle yapardım demesi abesle iştigâldir. 

Çünkü, kimse kimsenin neler yaşadığını, aynısını yaşamadan bilemez vede onun yerine kendisini koyamaz. 

Vesselâm. 

Saygılarımla...