Kayseri’deki Medicana Sivas Hastanesi’nde görevli Uzman Psikolog Kerime Begüm Özkaya, sosyal medyanın etkisiyle yanlış beden algısına kapılan bireylerin, anoreksiya nervoza gibi ciddi psikolojik ve fizyolojik sonuçlar doğurabilecek yeme bozukluklarına yöneldiğini söyledi. Kişilerin gerçek dışı bir şekilde kendilerini şişman hissetmeleri sonucu başlayan bu süreç, hem fiziksel hem de psikolojik sağlıklarını tehdit ediyor.

Anoreksiya nervoza, kişinin görünüşü ne kadar zayıf olursa olsun kendisini sürekli olarak kilolu hissetmesiyle tanımlanıyor. Uzman Psikolog Özkaya, özellikle ergenlik dönemindeki genç kızlarda bu rahatsızlığın yaygınlaştığını belirterek, “Anoreksiya hastalığının en belirgin özelliği, kişinin kendisini şişman olarak algılayıp sürekli kilo verme eğiliminde olmasıdır. Bu psikolojik bir takıntı haline gelir ve kişi, sağlık sorunları yaşamadan önce tedavi edilmelidir” dedi.

Özkaya, anoreksiya nervozanın hem fiziksel hem de psikolojik sağlık üzerinde ağır etkiler yarattığını, kişilerin uyku problemleri, enerji kaybı ve psikolojik rahatsızlıklarla karşılaşabileceğini ifade etti. “Anoreksiya hastalığı olan insanlar genellikle mükemmeliyetçi kişilerdir. Kilo verme süreci, çevrelerindeki insanların bunu fark edene kadar devam eder. Sonrasında ise zararlı ilaçlar ve takviyelere başlarlar” şeklinde uyarılarda bulundu.

Özkaya, tedavi edilmediğinde anoreksiyanın kişinin yaşamını ciddi şekilde olumsuz etkileyebileceğini, özellikle vücut ağırlığının yüzde 30’unu kaybetmiş kişilerde yatarak tedavi sürecinin zorunlu hale geldiğini söyledi. “Dikkat edilmediği takdirde bu hastalık, kişinin sağlığını tehdit eder ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyerek ölümle sonuçlanabilir” diye ekledi.

Uzman Psikolog, tedavi sürecinin diyetisyen, psikolog ve psikiyatrist eşliğinde yapılması gerektiğini belirterek, anoreksiya nervoza hastalığının tedavisinin mümkün olduğunu, ancak tedaviye erken başlanmasının hayati önem taşıdığını vurguladı.