MMO Kayseri Şube Başkanı Süleyman Varol, su tasarrufu ile ilgili yaptığı açıklamada, "Su, hem insanoğlunun hayatını sürdürebilmesi, hem de başlıca ekonomik faaliyetlere kaynaklık etmesi ile ulusların devamlılığı için yaşamsal, fakat sınırlı bir kaynaktır. Su, sürekli bir döngü içinde yenilenebilir bir kaynak olmasına rağmen nüfus artışı, çevre kirliliği, maliyet, bilinçsiz su tüketimi, iklim şartlarındaki değişim gibi sebeplerden dolayı çevrimini tamamlamadan tüketilmektedir. Tarımsal, endüstriyel, içme ve kullanma suyunun elde edilmesi tüm dünya ülkeleri için giderek daha da zorlaşmaya başlamıştır. Bu nedenle 21. yüzyılda suyun dünya tarihinde bilinen stratejik önemi artarak devam etmektedir. Su ihtiyacının artmasına karşın, su kaynaklarının sınırlı olması nedeniyle ülkeler arası anlaşmazlıklarda da artışlar gözlenmektedir. Küresel iklim değişikliğinden etkilenen Türkiye diğer bölge ülkelerine oranla daha avantajlı durumda görünmekle birlikte kişi başına düşen su miktarı ile dünya ülkelerinin gerisinde kalmaktadır. Ekolojik dengenin korunması için su kaynaklarının akılcı bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Türkiye’ de su kullanımının sektörlere göre dağılımına bakılacak olursa; % 73 tarım, %11 sanayi ve %16 evsel kullanım olarak bilinmektedir. Bu oranlara baktığımızda tarımsal su tüketiminin oldukça yoğun olduğu görünmekte. Bu oranın düşürülerek tarımsal sulamada tasarrufun sağlanması için uygun sulama yöntemlerinden modern tarım yöntemlerine geçilmesi ve bunun yanı sıra evlerde kullanılan atık suların belirli ölçülerde arıtılarak tarımda kullanılması yöntemleri ile tarımda kullanılan suyun önemli ölçüde düşürüleceği öngörülmektedir. Tarım sektöründen sonra en fazla su tüketimi sanayi sektöründe görülür. Sanayide tatlı su en fazla elektrik üretiminde kullanılır. Nükleer ve fosil yakıtlı santrallerde, endüstriyel suyun büyük bir bölümü soğutma suyu olarak kullanılmaktadır. Bu sektörde kullanılan suyun arıtılmadan doğaya geri bırakılması önemli oranlarda su kirliliğine neden olmaktadır. Başta insan sağlığı olmakla birlikte bu durum hem tarımda hem de endüstriyel üretimde önemli ölçüde zarar vermektedir. Evsel su kullanımı ise kişi başına günlük su tüketimi üzerinden değerlendirilir. Suyun kullanıldığı her sektörde, daha bilinçli, daha tutarlı suyu kullanarak hem çevreye hem yaşayan bütün canlılara fayda sağlanmalıdır" ifadelerini kullandı.
Varol, "İnsan yaşamında suyun önemini arttıran bir diğer özellik ise onun temizlik aracı olmasıdır. Temizliğe dayanan İslam dini, nedenle suya ayrı bir önem vermiştir. Hz. Muhammed (sav), "İmanın yarısı temizliktir" buyurmuştur. Hz. Peygamber'in suya ilişkin verdiği mesajlardan biri de suyun tasarruflu kullanımıdır. Günümüzde de sıkıntısı çekilen ve gelecekte bu sıkıntının daha da artacağından korktuğumuz susuzluğun çaresi, yüzyıllar öncesinden verilen mesajdadır. İsraf yasağı için verilen en önemli örnek abdest alınan su ile ilgilidir. İbn Amr bin el-Âs'dan (ra): "Peygamber, abdest almakta olan Sa'd (ra)'ın yanına uğradı ve ona : "Nedir bu israf?" dedi. "Abdestte israf olur muymuş" diye soran sahabeye Hz. Peygamber, "Evet, sen akarsuyun kenarında bulunsan bile'" buyurmuştur. Bir başka hadisinde ise: "Yiyiniz, içiniz ama israf etmeyiniz. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.’’ buyurmuştur. Sonuç olarak en küçük canlıdan en büyük canlı varlığa kadar bütün yaşamı ayakta tutan suyu, hem yaşamsal faaliyetlerimizi devam ettirebilmemiz, hem doğal ekolojik sistemin sürdürülebilirliği hem de dinimizin emrettiği üzere israftan kaçınarak kullanmalıyız. Emanetçisi olduğumuz tüm kaynaklar gibi suyun da gelecek nesillere sağlıklı ve yeterli bir şekilde aktarılması için gerekli önlemleri almalıyız" şeklinde konuştu.