Mevsimsel Alerji hastalığının tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu aktaran Doç. Dr. Murat Doğan; "Mevsimsel alerji yani Alerjik Rinit, belirli dönemlerde çoğu zaman ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde ortaya çıkan, burun içerisinde akıntı, arka arkaya hapşırma atakları, geniz akıntısı, burun tıkanması ve öksürükle devam eden bir hastalıktır. Semptom olarak hastalarda saydıklarımız dışında bazen astım benzeri ataklar, gözlerde kaşıntılar hatta kulak içerisinde ciddi kaşıntılarla devam edebilir. Mevsimsel alerji hastalığı ciddi bir sağlık sorunu olmasıyla birlikte kişinin sosyal hayatını sıkıntıya sokan bir hastalıktır. Çünkü bu tür hastalar işlerine tam anlamıyla konsantre olamazlar. Hapşırma atakları başladığında arka arkaya bazen 10-15 defa hapşırmaya devam eder. Hastalar bu hapşırmanın arkasında yoğun bir burun akıntısıyla burunlarını silmeye başlarlar. Ardından burun tıkanıklığı ile birlikte nefes alma sorunu yaşanır. Bunun ardından da geniz akıntısı ile öksürük atakları başlar. Bu açıdan baktığımız zamanda tedavi olması gereken bir hastalıktır" dedi.

Hastalığın tanısının iyi bir şekilde konması gerektiğini belirten Doğan; "Hastalığın tanısında öncesinde kulak, burun, boğaz muayenesi yapılıyor. Endoskopik muayene, burun içerisindeki ve hatta boğazdaki problemleri direk gözle görmemizi sağlar. Ardından hastaya belirli kan tetkikleri, gerekirse görüntüleme yöntemleri ve bunların dışında da tabi ki alerji testleri ile yapılmalı. Alerji testlerini genellikle koldan cilt altı testleri şeklinde yapıyoruz. Alerji testleri bize hastanın kaçınabileceği bir alerjen olup olmadığını anlamak için önemli. Örneği hastanın mevsimsel alerjisi varsa alerjisinin olduğu mevsimde önlemler alabilmek probleminden kaçabilmek veya evle ilgili bir alerjisi varsa bunlardan uzaklaşabilmek, alerjinin ilk sıradaki tedavisidir. Mevsimsel alerji hastalığından kastımız ilkbahar ve sonbahar aylarındaki polenler, çiçekler, çimenler ve ağaç tozları gibi alerjenler olduğu için bu dönemlerde hastaların şikayeti artıyor. Öncelikle hastaların kendilerini hasta eden etkenlerden kaçınmaları gerekiyor. Kaçınmak için de bazı önlemler alması şart. Bunlar; rüzgarlı havalarda yani polenlerin uçuştuğu dönemlerde pencerelerini kapalı tutmaları, maske kullanmaları, gerekirse dışarı çıkmamalarıdır. Evde canlı çiçek yetiştiriyorlarsa bunlar da kendilerini hasta edebileceği için evden uzaklaştırılmalı. Evde başka bir alerjen varsa alerji testinin sonucuna göre belirlenip, ev içinde bu alerjilerin etkenlerini yok edecek ya da en aza indirebilecek tedbirler almalılar" ifadelerini kullandı.

Hastalara ilk olarak ilaç tedavisini önerdiklerinin altını çizen Doç. Dr. Murat Doğan; "Hastalarda özellikle şikayetlerinin çok fazla olduğu alerji dönemlerinde şikayetleri hızlı derecede bastırıcı tedaviler ve devamında da hastanın şikayetlerinin daha az seyretmelerini ve bu alerjik dönemini daha rahat geçirmelerini sağlayacak bir takım tedaviler öneriyoruz. İlaç tedavisi içerisinde tabletler, burun spreyleri ve hastanın şikayetine göre bazen eklediğimiz enjeksiyon tedavileri de gündeme gelmektedir. Alerji tedavisinde spesifik bir alerjene karşı alerji var ise bu hastalarda da aşılama ve ağız içerisinden damla yöntemleri ile tedavi sürecini içerisine alan ama tek alerjende iyi sonuç aldığımız farklı tedavi yöntemleri de var. Alerjik rinit tedavisinde cerrahi yöntemler çok kullanılmıyor. Ancak bazen hastaların burun içerisindeki anatomik bozuklukların veya burun içerisindeki etlerin küçültülerek düzeltilmesiyle hastanın daha rahat nefes alması için cerrahi tedavi bir alternatif olabilir" diye konuştu.