Çekül Vakfı Kayseri Temsilcisi ve Kayseri Üniversitesi Öğretim Üyesi Osman Özsoy; Kayseri’nin UNESCO’nun Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunan ve şehir merkezine yaklaşık 17 kilometre uzaklıkta bulunan Koramaz Vadisi’nin yer altı şehirleri açısından zengin bir bölge olduğunu ifade ederek yer altı şehirleri hakkında bilgiler verdi. Prof. Dr. Özsoy; ""Ağırnas Koramaz Vadisi’nin içinde bir yer altı şehrinin girişindeyiz. Koramaz Vadisi boyunca epeyce yer altı şehri mevcut. UNESCO’nun geçici listesine giren Koramaz Vadisi’nde 3 başlığımız var. Bunlarda bir tanesi yer altı şehirleri, ikincisi kaya oyma dini yapılar ve üçüncüsü de mezarlar diyebiliriz. Bu üç dosya başlığından UNESCO’ya girdik. Tabii sadece burası değil, Kapadokya’nın coğrafi bölgesi olan Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Aksaray ve Kayseri’nin tamamında bu yapılara alışığız. Yer altı şehirlerine alışığız kullanmaya alışığız, bunlarla iç içe olmaya alışığız, bunları daha sonra dönüştürüp ticarethane yapmaya, restore ederek turizm mekânları yapmaya alışığız. Kapadokya’da çok uzak olmayan sıradan uygulamalar bunlar. Hemen hemen bin 500 - 2 bin yıllık bildiğimiz kadarıyla geçmişleri var. Oldukça büyükler. Hayvanların rahatlıkla içinde yaşayabileceği, samanınızı, yiyeceklerini koyabileceğiniz, daha öncesinde etraf köylerdeki insanların beraber yaşayacağı tuvaletinin ve banyosunun, mutfağının, oturma odasının, şırahanesinin olduğu yerler buralar. Ayrıca bu yapılar zaman içerisinde gelişmeye müsait. Yani bir oğlunuz var, evlenince bir oda daha açıyorsunuz, bir oda daha açıyorsunuz. Yatay bir gidişat da var Zaman içerisinde savaşlar, istilalar olmadığı için yeryüzüne yakın yerler tercih edilmiş yerler" dedi.

"Mars’taki kolonileşme işine en hazır bölge insanı Kapadokyalılardır"

Çankırı'da Mehmet Yavuz'un Anısına Roman Yazıldı Çankırı'da Mehmet Yavuz'un Anısına Roman Yazıldı

Binlerce yıldır yer altı şehirleriyle iç içe olan Kapadokya bölge insanının Mars’taki kolonileşmeye en uygun insan olduğunu aktaran Prof. Dr. Osman Özsoy; "Yer altı şehirlerinde son derece güvende olduğunuzu hissediyorsunuz. Dışarıdan gelenler sizi göremiyor, içeriye girseler bile kapatmalı taşlar var veya onları aldatıcı koridorlar var. Özetle burada izole bir şekilde yaşıyorsunuz. Dışarıda olup bitenler çok umurunuzda olmuyor, içeride gayet rahatsınız. Malum şu anda dünyanın gündeminde Mars’ta kolonileşme var. Mars, Güneş’e Dünya’dan daha uzak bir gezegen ve yakın bir tarihte dünyada herhangi bir felaket olursa zorunlu kolonileşme olacak ve insanlık teknoloji olarak böyle bir seviyeye ulaştı. Bir de artık uzayda yaşama devletler arası bir itibar meselesi de olmuş durumda. Burada kolonileşme nasıl olacak? Ya yüzeyde fanuslar içerisinde oksijen olmadığı için, ciddi soğuk ve sıcak olduğu için, doğrudan ultraviyole ışınlarına maruz kalacağınız için kapalı bir yerde olmanız gerekiyor. Ya yüzeyde meteor çarpma tehdidiyle birlikte böyle yaşayacaksınız ya da bunlardan kendinizi izole ederek yer altında yaşayacaksınız. İnsanlığın gidişatına bakın ki belki Mars’ı ilk defa gökyüzünde gören binlerce yıl önceki insanların yaşadığı mekanlarla teknolojinin gelişip Milattan sonra 2000’li yıllardan sonraya geldiğimiz zaman Mars’taki yaşamın neredeyse aynı olması ihtimalini görüyoruz. Orada da insanların yer altında yaşamasının bir nevi mecbur olması gibi bir durum söz konusu. Tabii bu herkes için kolay bir şey değil, her şey için eğitim ve hazırlık gerekiyor. Kapalı mekanlarda yaşamak, buranın ortamına ayak uydurmak, burada topluluk halinde bulunmak, burada yemek pişirmek, yerine göre hayvan ve bitki yetiştirmek ama dış dünya ile bir şekilde bağlantılı olduğumuzu bilip dışarıdan içerinin daha güvenli olduğunu hissederek yaşamak. Şunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz ki; Dünya’dan Mars’taki kolonileşme işine en hazır bölge insanı Kapadokyalılardır. Kapadokyalılar bu işe hazır. Mars’taki kolonileşme için oradaki yaşam şartlarını dünyada daha önce yaşadıkları ve halen bu işin içinde oldukları, yer altı şehirlerinde bu yaşamı devam ettirebilecekleri için. Yer altı şehirlerinin olduğu Kapadokya bölgesinde alışveriş merkezlerimiz, müzelerimiz, otellerimiz var. Bunların bazılarının tamamı yer altında. Hatta bunların yer altında olmasıyla övünen, avantajlarını dile getiren işletmeler var. Sonuç olarak bizim elimizdeki Koramaz Vadisi, Ağırnas, Kayseri ve Kapadokya bölgesi olarak elimizdeki yer altı şehirlerinin bu açıdan baktığımız zaman bizi bütün dünyadaki ülkeler arasında daha avantajlı kıldığını görüyoruz" ifadelerini kullandı.