Kayseri halkı, sözde bir siyasetçinin Türkiye'nin İsveç'teki büyükelçilik binası önünde "Kur'an-ı Kerim yakma" cüretini telin etmek için Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya geldi.

HÜDA PAR Kayseri ve Yeniden Refah Partisi İl Başkanlıklarının üye ve gönüllüleri, İsveç'te Kur'an-ı Kerim'i yakma küstahlığına karşı "Haydi Kayseri! Kur’an İçin Meydana" sloganıyla kitlesel basın açıklaması düzenledi.

Basın açıklamasına HÜDA PAR Kayseri İl Başkanı Mehmet Çalhan ve parti yöneticileri, Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Önder Narin ve parti yöneticileri ile sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Ellerinde Kur’an’ı Kerim ve saldırıları lanetleyen dövizler tutan vatandaşlar, sık sık tekbir ve slogan getirdi.

Kur’an’ı Kerim tilaveti ile başlayan program, HÜDA PAR Kayseri İl Başkanı Mehmet Çalhan’ın basın metnini okumasıyla devam etti.

Çalhan, basın metnine “Onlar ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.” ayetini okuyarak başladı.

Kur'an-ı Kerime karşı yapılan alçakça saldırıyı tel’in etmek üzere HÜDA PAR Kayseri İl Başkanlığı olarak bir araya geldiklerini söyleyen Çalhan, "Tarih boyunca yüce dinimiz İslam’a ve onun aziz şiarlarına karşı mütemadiyen saldırılarda bulunulmuştur. Bu eylemler düşmanlıkta azgınca ileri giden güruhlar tarafından Müslümanları hem tahrik hem de tahkir etmek amacıyla çeşitli organizasyonlar ve mizansenlerle gerçekleştirilmiştir. Bu alçakça organizasyonların sonuncusu ise dünya kamuoyuna da yansıdığı üzere İsveç’te sergilenmiştir. Kendilerini dünyaya insan hakları savunucusu, hümanizmin azizleri, demokrasi havarisi olarak pazarlayan ve modern, çağdaş hayat nizamının temsilcileri olduklarını iddia eden ülkenin, böylesi çağdışı, bağnaz, inanç özgürlüğüne düşmanca bir eyleme ev sahipliği yapması Batı’nın değerlerinin ne derece kof olduğuna delalet etmektedir." şeklinde belirtti.

"Kutsal kitap yakmanın “Fikir Özgürlüğü” sayılmasının akılla açıklanabilir hiçbir yanı yoktur"

Çalhan, "Nitekim nesli ifsat eden, ailenin köklerine dinamit döşeyen cinsi sapkınlığa karşı en ufak eleştiriyi bile “Nefret Suçu” sayan ve buna karşı ciddi yaptırımlar uygulayan ülkelerin, dünya nüfusunun 4’te 1’ini oluşturan bir dinin kutsal kitabının yakılmasını ise “Fikir Özgürlüğü” saymasının akılla açıklanabilir hiçbir yanı yoktur. Müslümanlar olarak, Batı’nın dışı cilalı içi çürümüş değerlerini temsil eden kurumlarından ve temsilcilerinden herhangi bir beklentimiz olmadığı gibi böyle bir beklentiye girilmesinin de doğru olmadığının farkındayız." dedi.

Çalhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yıllardır bu ümmete dayatılan Batı hayatı ve değerlerine dair hayranlığının bir tezahürü olarak İslam ümmetinin eziklik ve geri kalmışlık algısının artık yok edilmesi ve de bu ümmetin yiğit evlatlarının asıl gücünün farkına varması gerektiğini hatırlatmak istiyoruz. Öyle bir ümmete sahibiz ki, Kuran’ımıza saldıran azgın kâfirin bu eylemine karşı hemen organize olarak dünya kamuoyunun dahi gözlerinin alamadığı Kuran’a Sahip Çıkma mitingleri düzenleyebiliyoruz. Öyle İslam fertlerine sahibiz ki, Kuran’a yapılan saldırıya her yerde her anda dimdik karşı durabiliyoruz. Sedamızı öyle bir yükseltiyoruz ki eylemi yapan kâfirin ve onun tasmasını elinde tutan sahiplerinin kalplerini titretebiliyoruz. Bu anlamda İslam ülkelerine ve bu ülkelerde yaşayan tüm Müslümanlara çok büyük görevler düşmektedir. Kuran’a dünden daha fazla sahip çıkmalıyız. Onu daha iyi okumalı ve daha iyi anlamalıyız. İnsanlar arasında onu daha fazla yaymalıyız ki İslam düşmanlarının ulaşmaya çalıştığı amaçlarını akim bırakabilelim. Öyle bir çalışmalısınız ki Kuran yakma eylemini gerçekleştiren azgınlar yaptıklarına pişman olmalı, Kuran’ın deyimiyle kinlerinden gebermelidirler. Ey İslam ümmeti ve bu ümmetin nadide mensupları, çağrımız sizedir! Tefrikaya dönüşen fikirlerden arının, çatışmaya götüren ifrat ve tefriti terk edin, kardeşliğimizi bozan mülahazalardan vazgeçin ve artık vahdeti sağlayın. Sizler tek yumruk, tek bilek, tek güç olduktan sonra dünya dahi karşınızda duramaz. Artık silkelenin ve kendinize gelin. Sinenizde atıl durumda bıraktığınız gücün farkına varın! Bu olayları bir fırsat bilin ve milat kabul edin. Her şeyi bir kenara bırakarak Kuran’ın etrafında birleşin. Umut sizdedir."

Çalhan’ın konuşmalarının ardından Yeniden Refah Partisi Kayseri İl Başkanı Önder Narin de günün anlam ve önemine binaen bir konuşma gerçekleştirdi.

Narin, “Günler öncesinden tebliğimizi yerine getirdik. Bu bir siyaset üstü mesele dedik. Dinimize Kur’an-ı Kerim’e yapılan saldırıya en güçlü bir şekilde, en güçlü nidayla Kayseri’den seslenelim dedik. Ama maalesef görüyoruz ki biz bugün Kayseri’de birkaç kişiyle bu tebliği yapıyoruz. Kur’an hepimizin, din hepimizin, siyaset artık burada işlemedi. Yeniden Refah Partisi ve HÜDA PAR olarak diyoruz ki: ‘keşke sizler de burada olsaydınız, Dinimize, kitabımıza sahip çıkıp bizlerle birlikte bu toplulukta dünyaya haykırsaydınız.’ dedi.

Narin, “Siyaset bugün var yarın yok. Ama çıkmış bir Danimarkalı, Kur’an-ı Kerim’imi göz göre göre yakıyor. Ve her Cuma Kur’an yakacağım diyor. Buradan Allah rızası için sesleniyorum. Bu densize kim dur diyecek. Bu densize ne zaman dur denecek?” şeklinde belirtti.

Program, yapılan dua ile nihayete erdi.