Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ayşe Dişli Gürler, gebelik döneminde oluşan kan uyuşmazlığıyla ilgili olarak, “Annenin kan grubu bir kez bebeğin kan grubundan etkilenmişse, daha sonraki gebeliklerde sağlıklı çocuk doğurma ihtimali çok azalıyor” dedi.

Kan uyuşmazlığının toplumda sıkça görülen önemli bir konu olduğunu dile getiren Acıbadem Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ayşe Dişli Gürler, anne adaylarının gebelik dönemi öncesinden başlayarak takip edilmesi gerektiğini anlattı. Dr. Gürler, kan uyuşmazlığı denilince “Kan uyuşmazlığında başrol, RH faktörünündür. RH faktörü, kanda D antijine olup olmadığını gösterir. Kan grubundan bağımsız olarak RH faktörü, bir kişide varsa pozitif, yoksa negatif olarak adlandırılır. Anne adayında RH faktörünün olmaması yani annenin RH negatif olması tek başına bir sorun değildir. RH negatif annenin eşi, RH pozitifse, o zaman kan uyuşmazlığı riski ortaya çıkabilir. Anne karnındaki bebek eğer babasının RH pozitif özelliğini taşırsa, kan uyuşmazlığı riski yüksektir” dedi.

Kan uyuşmazlığında, anne adayının savunma mekanizmasının bebeğin kan hücrelerini yabancı bir madde gibi algıladığına dikkat çeken Dr. Ayşe Dişli Gürler, “Annenin savunma mekanizması, bebeğin kan hücrelerini yabancı, zararlı olarak algılar ve antikorlar oluşturur. Antikorlar bebeğin kordonundan geçer ve bebekte beyin ödemi, kalp yetmezliği gibi önemli sorunlara yol açabilir. Bu durumda bebek anne karnında kaybedilebilir” dedi.

"İkinci gebeliklerde risk yükseliyor”

Özellikle ilk gebelikte kan uyuşmazlığı olsa bile, annenin savunma mekanizmasının savunma hücreleri üretmesinin zaman aldığını belirten Ayşe Dişli Gürler, “Kan uyuşmazlığında, annenin savunma hücreleri geç geliştiğinden saldırıya uğramaz ve ilk bebek sağlıklı dünyaya gelir. Ancak ikinci hamilelikte, vücut yabancı maddeyi tanıdığı için savunma hücreleri daha hızla hareket eder ve bebeğin gelişimine zarar verir, hayati risk oluşabilir” diye konuştu.

“Gebelik takibi çok önemli”

Gebelik döneminde kan grubunun çok önemli olduğunu vurgulayan Dr. Gürler, şunları söyledi: “Bizim kan uyuşmazlığında yaşadığımız tedirginliğin nedeni; annenin karnındaki bebeğin kanını yabancı madde gibi görüp, buna karşı bir savunma geliştiriyor. Bundan sonraki bütün gebelikler etkileniyor ve annenin daha sonraki gebeliklerinde de sağlıklı çocuk doğurma ihtimali çok çok azalıyor.” Dr. Gürler, bu nedenle kan grubunun gebelikte çok önemli olduğunun ve kan grubu RH negatif olan annelerin doktoruyla bunu konuşması, önlemler konusunda bilgi alması gerektiğinin altını çizerek “Bütün gebelere önerdiğimiz gibi gebelik öncesinden başlayan bir muayene olmalarını öneriyoruz. Bu muayenelerde diğer kanlarla beraber kan grubunu da tayin eden bir test yapıyoruz ve anne RH negatif ise babanın da RH pozitif olduğunu doğrulayarak, bir gebelik takibi planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Kan uyuşmazlığı riskini ortadan kaldıracak iğneler yapıyoruz”

Bu gebelik takibinde herhangi bir lekelenme durumunda gebenin hekime başvurması gerektiğini belirten Dr. Gürler, “Böyle bir durumda bir takım kan testleriyle beraber kan uyuşmazlığını önleyecek iğne yapıyoruz. Her şeyin yolunda gittiği, hiçbir sıkıntı yaşamayan gebelerimizde ise gebeliğin 28’inci haftasında rutin taramalar şeklinde yine ‘indirekt coombs’ adlı tahlili yapıyoruz. Bu tahlili negatif sonuçlanan hastalarımıza kan uyuşmazlığı iğnelerini yapıyoruz. Gebelik takibi sırasında eğer ki kanama yoksa bu iğnenin tekrarını yapmıyoruz tabi ki ama doğum sonrasında bebeğin kan grubuna bakıyoruz” diye konuştu. Bebeğin kanının, babasının kan grubu gibi RH pozitif ise kan uyuşmazlığı iğnesini tekrarladıklarını ifade eden Dr. Gürler “Ancak bebeğin kan grubu annesininki gibi RH negatif olduğunda tekrardan bir kan uyuşmazlığı iğnesi yapmaya gerek kalmıyor” şeklinde konuştu.