Hayat pahalılığı, alım gücünün düşmesi gibi unsurların kişilerin psikolojisini olumsuz etkileyebileceğine; işsizlik, düşük gelir, yoksulluk, borç ve kötü barınma gibi olumsuz sosyo-ekonomik durumların pek çok ruhsal rahatsızlığın daha fazla görülmesine yol açtığını ve ruh sağlığı için sosyo-ekonomik faktörlerin de belirleyici olduğunu söyledi. 
Kişinin alım gücünün azalmasının; yaşanan dünyada kendisini daha yetersiz, çaresiz ve engellenmiş hissetmesine yol açacağından kaygısını ve depresyonunu arttıracağını dile getiren Oksay, şunları söyledi: 
“İşin ilginci toplumun kaygısı da ekonomiyi geri etkilemektedir. Ekonomistler; toplumun kaygı seviyelerinin, ekonomik gerileme dönemlerinde artma ve ekonomik büyüme dönemlerinde azalma eğiliminde olduğunun görüldüğünü aktarıyor. Kaygı seviyeleri yüksek olduğunda, insanların para harcama olasılığı daha düşük olduğundan satış ve dolayısı ile üretim düşer, bu süreç uzadığında işsizlik artar, gelir daha da düşer ve kısır döngü kırılamazsa ekonomik depresyon görülür.