Çopuroğlu: "Uzun bir aradan sonra nöbetçi vekil uygulamasına başlamış bulunuyoruz. Teşkilattan gelen biri olarak nöbetçi vekil uygulamasının ilkini bizim başlatmamız makul olanıydı. Bu konudaki düşüncemizi ilettiğimiz de İl Başkanımız uygun gördüler. Bugün bir aradayız. Öncelikle İsrail'in Gazze'de uyguladığı soykırımı lanetleyerek sözlerime başlamak istiyorum. Sayı 9 binden fazla. Yarısına yakında çocuk. Katledilmiş, şehit edilmiş durumda. Tabii bunu ve arkasındaki güçleri ve arkasındaki güçleri lanetliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konudaki dünya liderleri ile olan diyalogları. Son dönemde ciddi manada artmış vaziyette. Özellikle dünya ülkelerinin bir çoğunda yeni yeni hareketlenmeye başlayan protesto eylemleri sahada da kendisini göstermeye başlamıştır. İnşallah önümüzdeki süreçte bu katliamın son bulacağına olan inancımız tamdır. Tabi bugün de Kayserimize diğer günlerde olduğu gibi iki 3 farklı organizasyon var. Hem mecliste hem şehrimizin, ülkemizin değişik bölgelerinde bu konuyla alakalı lanetleme ve bu milletin içindeki duygularını sahaya dökmüş olması dünya ölçeğinde ses getirmek durumunda ve seste getiriyor.

Efendim yaklaşık 1700 gün İl Başkanlığı görevi yaptım. 3 Ağustos 2018 tarihinde göreve geldiğimizde bir cuma günüydü. Geldik teşkilatımıza, 8'nci kata çıktık, çalışmaya başladık. Allah bize güzel insanlarla çalışmayı nasip etti. Güzel bir organizasyon içerisinde İl Başkanlığı görevini layıkıyla yerine getirmeye çalıştık. Tabii köşe bucak elimizden geldiği kadarıyla ziyaretler, kanaatlerimizi bildirmeler ve bildiğimiz doğruları hem burada hem Ankara'da söyleme gayreti içerisinde olduk. Allah'ta bize 31 Mart akşamı büyük bir zaferi murad etti, lütfetti. Sonrasında 17-0 diye adlandırdığımız başarının inşallah bundan sonra devam etmesini murad ediyoruz. Düşüncemiz o yönde. Aradan zaman geçince yeni yeni insanlarla tanıştık. Hem siyaset arenası içinde hem de dışarıdaki vatandaşlarımızdan çevremiz bayağı genişledi.Tabii burada özellikle ana kademedeki kardeşlerimiz, arkadaşlarımız, başkan yardımcılarımız da teşekkür etmek istiyorum. Sonrasında ilçe başkanlarımıza, ilçe yönetmek kardeşlerimize, kadın ve gençlik kollarımıza teşekkür etmek istiyorum. Çünkü hep bir kardeşlik hukuku içerisinde çalıştık, gayret ettik. Sonrasında bizler güzel organizasyonlarda bulunduk. Sayın Cumhurbaşkanımızı Kayseri'de 6 sefer ağırlama imkanımız oldu. Hepsinden alnımızın akıyla çıkabildik. Sayın Cumhurbaşkanımızın övgüsüne mazhar olabildik. Tabi şehrimizde farklı siyasi partilere mensup 8 genel başkan, bir genel başkan birden fazla geldiği de oldu. Zaman zaman billboardlara çıktık muhalefet partisinde. Ne diyordu billboardlarda tıkır tıkır çalışan belediye başkanları Kayseri de diyordu. Biz bunu tersten okuyarak lehimize çevirdik. Çünkü hakikaten tıkır tıkır çalışan belediye başkanları de olduğunu özellikle söyledik. Güzel günlerimiz olduğu gibi bizi yasa boğan günler de oldu. Herhalde 1 Temmuz'da Adem kardeşimizi kaybettik. Adem Özbek kardeşimizi, sonrasında beraber yol aldığımız Vedat abi dediğimiz, özellikle abi olarak ifade ettiğimiz bizim büyüğümüz Vedat abiyide 31 Ocak'ta kaybettik. Bunlar da bizim için unutulmaz birer buruk günlerdi, Allah rahmetiyle muamele eylesin diye murad ediyoruz.

Değerli basın mensupları. Bizler Sayın Cumhurbaşkanımızın uygun görmesiyle. Türkiye Büyük Millet Meclisinde milletvekili olarak görev alma imkanı bulduk. Altını çizerek söylüyorum Sayın Cumhurbaşkanımızın uygun görmesiyle. O gün bugündür 2 Haziran'da Meclis'te yemin ettik. Meclis'teki yemin töreninin ardından 15-20 gün acil olan konuların görüşülmesi sebebiyle Meclis açık kaldı. Sonrasında 1 Ekim. Sabahına kadar, meclisin açılacağı güne kadar sahadaki çalışmalarımıza devam ettik. 1 Ekim sabahı da biliyorsunuz o malum olay gerçekleşti.

Kayseri de bir şehit. İçişleri Bakanlığı önündeki elim bir olayla uyandık. Kayseri'den ve Ankara'da çalışmalarımıza buruk bir şekilde başladık. O gün bugündür şehrimiz, ülkemiz için ne yaparız gayreti içerisindeyiz. Çünkü biz yönetişim anlayışımızda inovatif bir şeyler yapmamız lazım. Farklı bir şeyler yapmamız lazım. Yani sadece gidip gelen biri olmak yerine el kaldırıp indiren biri olmak yerine inovatif bir iş yapmamız gerekiyor. Kayseri tabiriyle ilden ayrıksı bir iş yapmamız gerekiyor. Bu çerçevede hareket etmeye gayret ediyoruz. Bunu da yaparken sizleri ve vatandaşlarımızı dinlediğimizde onların bize söyledikleri, ifade ettikleri, toplum yararına olan herşeyi not alıyoruz. Elimizden geldiği kadarıyla sahaya getirmeye çalışıyoruz, meclise getirmeye çalışıyoruz. Bunlardan bir tanesi baya yol aldığımız bir konu. Önümüzdeki günlerde muhtemelen belli bir aşamaya gelecek. Hem sosyal medyamızda hem de siz basın mensupları vasıtasıyla şehrimize ülkemizi duyurma imkanı bulduğumuz pompalı tüfeklerin edinilmesi ile alakalı bir süreci başlattık. Silah gibi, tabanca gibi olmasını istiyoruz pompalı tüfeklerin. Çünkü son dönemde herhalde geçtiğimiz yıl 4 bine yakın insan bu sebepten dolayı can verdi. Tabi yaralananların sayısı daha fazla. Özelikle bu fişeğini ateşleyen şeyde bundan iki ay kadar önce, belki de üç ay kadar önce bir polis memurunun iki kişi arasında çıkan tartışmada hasımlar arasında birbirlerine ateş etmesi sürecinde sayın polis memurumuz yaralanması, 33 gün yoğun bakımda kalması sonrasında şehit olması bu işi ateşleyen fişek oldu. İnşallah bir yere gelmek üzereyiz. Bununla alakalı gerekli görüşmeleri yapıyoruz. İçişleri Bakanımız ve Bakan Yardımcımız da şahsen görüştük, ifade ettik, izah ettik. Bunu kitabi hale getirip kendilerine sunacağım. 


Tabi burada söylemek gerektiğine inandığım bir şey var biliyorsunuz şehrin değişik muhtelif yerlerinde araba mezarlıkları diye tarif ettiğimiz yediemin depoları var.Buralarda zaman zaman yeni model, zaman zaman eski model araçlar bazen üst üste, bazen yan yana terk edilmiş vaziyette duruyor. Şöyle bir baktığımızda sayı kimilerine göre 1 milyon, kimilerine göre 1 buçuk milyon araçtan bahsediliyor. Bu araçların orada durması kimsenin lehine olmasa gerek. Sayın Adalet Bakanımıza 4 Ekim tarihinde bu konuyla alakalı kanaatimizi yinelemiştik ve bunu da sosyal medya hesabından duyurmuştuk. Sayın Adalet Bakanımıza teşekkür ediyorum. Ay çıkmadan yani Ekim ayı çıkmadan 1 Kasım itibariyle bu tür araçların ekonomiye kazandırılması ile alakalı kanaatimizi nihayete erdirip fiiliyata dökmüş durumda. Özellikle teşekkür etmek istiyorum. Çünkü hesaplamalar yanlış olabilir. Ama 25 milyar dolarlık bir rakamdan bahsediliyor. Sosyal medya ve basında da görüyoruz. Bu arabaların satışa çıkması halinde ikinci el piyasasında muhteşem bir gerileme olacağından bahsediliyor. Ben faydalı bir iş yaptığım kanaatindeyim. İnşallah önümüzdeki dönemlerde bunları devam ettirmeyi düşünüyoruz. 

Bir başka konumuzda Ankara'ya gittiğimizde ne yapabiliriz gayreti içerisinde olacağımızı söylemiştik. Bu çerçevede geçtiğimiz günlerde Çalışma Bakanımız ziyaret ettim. Kendi bilgileri dahilinde olan bir konuyu tekrar dile getirdik. Neydi bu? Özellikle işçilere ve işverenlere ilgilendiren kıdem tazminatı fonu. Kıdem tazminatı fonu diye tarif ettiğimiz şey, bir işçi ve işveren arasındaki çalışma akışından oluşan hakların devlet tarafından bir kaynakta tutulup daha sonra olur ya ikisi arasında bir muhalefet olur veya uzlaşmazlık olursa devlet bu konuda taraf olsun, işçinin ve işveren hakkını korusun ve bu kaynağı kendisinde toplasın diye bir kanaatimiz vardı. Bu fonun kurulmasıyla alakalı inşallah onun da çalışmasına başlıyoruz. Başarılı olmak bizim birinci gayretimiz olacak. 

Uzunoğlu’ndan demokrasiye sahip çıkma çağrısı Uzunoğlu’ndan demokrasiye sahip çıkma çağrısı

Değerli basın mensupları, yaptığımız işleri sizler sayesinde duyabiliyoruz. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Biz de sosyal medya kullanıyoruz. Ancak sizin eriştiğimiz kesime erişebilmeniz tabiki beklenemez. Siz bu işin profesyonellerisiniz. Bu çerçevede daha sık bir araya gelmek, daha çok etkileşimde bulunmak gayretindeyiz. Ama birinci gayretimiz burada 5 yıl görev yaptık. Kendimize göre inovatif işler yaptığımızı düşünüyoruz. İnşallah mecliste de bulunduğumuz süre içerisinde memlekete millete hizmet etme, inovatif işler yapma gayreti içinde olacağız. Son olarak şunu söylüyorum. Amacımız nihai amacımız faydalı olabilmek. Toplantımıza katıldığınız için teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.