Kırsal mahallelere destek çalışmalarının aralıksız devam ettiğini söyleyen Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu, “Kırsal olarak Melikgazi’nin kırsalı diğer ilçelere göre çok daha farklı ama biz de elimizden geldiğince kırsal alanlara destek çıkıyoruz. Özellikle yol konusunda olsun diğer altyapı konusunda olsun çalışmalarımız devam ediyor. Doğalgaz olmayan yerlerimiz var. Başta Gürpınar olmak üzere, Bürüngüz olsun, Vekse olsun, Sarımsaklı olsun oralara doğalgazın gelmesiyle ilgili uğraşıyoruz. Bir de doğalgaz gelmeden de yol çalışmalarına girmek çok zor. Kamu maliyeti olduğu için israf olmasın diye ama tarımla ilgili de 2 hafta önce bir aspir tohumu dağıtımımız oldu belediye olarak. Çiftçilere destek verdik. Yine Gesi’de 10 ton nohut tohumu dağıtacağız Melikgazi Belediyesi olarak. Başta İl ve İlçe Tarım Müdürlüklerimiz ve Ziraat Odalarımız olmak üzere hakikaten çiftçimizin destek alması gerektiğini ve ne yapabileceğimiz konusunda bizi yönlendirdiler. Biz de hem aspir hem de nohut tohumu dağıtımını yapıyoruz. Önümüzdeki yıllarda da daha iyi hale gelecek” dedi.

Askeri arazilerin hem güvenlikli hem de tarıma uygun alanlar olduğu için değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Palancıoğlu, “Ben kalkınma ajansındayken bu konuları yani tarım ve hayvancılığa nasıl destek verebiliriz diye çalışırken, o dönem Kara Kuvvetleri Komutanımız olsun, Hulusi Paşa olsun bulundukları ortamda dile getirmiştim. Bunu da yeniden söylemek istiyorum. Türkiye’deki en çok kamu arazisi hazinede. Dolayısıyla devlet arazileri. Diğer yandan askeriyede ve dolayısıyla en korunaklı güvenliği alınmış, herhangi bir insanın içeri girmesinin izin haricinde söz konusu olmadığı araziler askeriyede. Dolayısıyla şu anda askeri potansiyelimize nüfus olarak baktığımızda, askeriyedeki askerlerin eğitim haricinde çok zamanları var. Tarım ve hayvancılıkla ilgili çok da yetenekli olan, çiftçi olan ve köyden gelen kardeşlerimiz var. Dolayısıyla benim önerim askeri arazilerde tarım arazisi olup kullanılabilecek yerler, meralar gibi yerlerin çalışması yapılarak ekilip biçilmesi ve arpadan, buğdaydan, domatesten, salatalıktan ayçiçeği ekimine kadar askerlerimizin yapması aynı zamanda da güvenlikli olduğu için sürülerin de çalınma riski yok küçükbaş ve büyükbaş hayvancılığın askeri alanlarda yapılmasını öneriyorum. Burada ucuz iş gücü ve aynı zamanda tarım arazisi olarak kullanılmadıkça vasfını yitirir. Mera ve tarım arazileri kullanılmadığı takdirde taşlaşır. Dolayısıyla toprağın işlenmesi toprağa değer katar. Diğer yandan stratejik açıdan da çok önemli. Pandeminin bize vermiş olduğu bir ders var. Bu ders havadan gözümüzle görmediğimiz bir mikrobun herkesi teslim alabilmesi. Şu anda özellikle büyük güçlerin en çok üzerinde çalıştığı konu biyolojik silahlar. Dolayısıyla su kaynakları, tarım arazileri gibi durumların bizim için stratejik olduğunu bilmemiz ve buna göre de askeriyenin sadece silah deposu değil, tohum bankası olması lazım” ifadelerini kullandı.