İlaç fiyatlarında kur makasının açıldığını söyleyen Uğur Nuri Akın, “Aslında bizim ilaç kararnamemizin bizlere ve vatandaşlara oluşturduğu en büyük sorunlardan bir tanesi de buydu. Özellikle zam dönemine yaklaşıldığı vakit, üretici firmalardan biz ilaçları temin etmekte zorluk yaşıyorduk. Bizim ilaç fiyat kararnamemize göre, her yıl Şubat ayında ilaç fiyatları güncelleniyordu. Bu da güncellenirken Euro kuru sabit olarak kabul ediliyor ve referans fiyat uygulamasıyla birlikte hayata geçiriliyordu. Şu an günümüzde Euro kuru 4.57 olarak devam etmekte ve mevcut kurla arasına baktığımız zaman makas bir hayli fazla olmakta ve bu sebepten dolayı da birçok üretici firma Türkiye pazarında maalesef bulunmak istemiyor. Biz hep söyledik, ilaçların olmaması, vatandaşın ilaca erişiminin zorluğu bir halk sağlığı sorunudur. Bunun olmaması için de üretici firmaların mutlaka denetlenmesi gerekiyor, belki yaptırımların olması gerekiyor ve ekonomik anlamda da bir çözüm sunulması gerekiyor” dedi.

Akın, ilaca erişilebilirliğin zorlaşmasının bir halk sağlığı sorunu olacağını söyleyerek, “Türk Eczacılar Birliği ve 54 bölge eczacı odası olarak biz birçok çözüm önerisi sunmuştuk. Bununla birlikte bu konunun takipçisi olduğumuzu da dile getirdik ancak şu itibariyle maalesef bir gelişme kaydedilemedi. Bu süreç yılda 3 veya 4’e çıkarılabilirse böylelikle firmalar da bu uygulamalardan vazgeçerler diye düşünüyorum. Bu sene hiç olmadığı kadar erkenden başladı ilaç yokları. Biliyorsunuz ki dünyada ekonomik bir kriz hakim. Böyle olunca ister istemez Türkiye’ye de sirayet ettiğinden dolayı birçok üretici firma Türkiye pazarında biraz daha işi rölantiye almış durumda. Birçok ilacımızı bulamıyoruz. Haftada 100-200 kutu kullanılan bir ilaç bir ayda 100 kutu geliyorsa, bu piyasada ilaç var demek değildir. Bunu iyi anlatmak gerekiyor. Sağlık otoriteleri olarak bizim bu konuyu iyi anlatmamız gerekiyor. Türk Eczacılar Birliği bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile görüşme halinde. Bu konunun bir an önce çözüme kavuşturulması gerekiyor. Bu durum bir çığ gibi büyüyerek bir halk sağlığı sonu haline gelmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.