Kocasinan Belediyesi tarafından kadınların hem boş vakitlerini değerlendirmesi hem de meslek sahibi olabilmeleri için kurulan Kocasinan Akademi Erciyesevler Tesisi’nde 18 branşta toplam 600 kadın kursiyere hizmet veriliyor. Kadınlar tesiste birçok alanda kendilerini geliştirirken, diğer yandan da spor yapabiliyor. Tesisin eğitim verdiği alanlardan seramik ve çini sanatında ise Belarus ve İran’dan gelen kadın kursiyerler Türk kültür ve adetleri ile Türkler için önemli yeri olan seramik ve çini sanatını öğreniyorlar.

12 yıl önce evlenerek Belarus’tan Kayseri’ye gelen ve seramik ile çini sanatına ilgisi olduğunu söyleyen Dana Özdoğan, “Ben aslen Belarus’luyum ama 12 sene önce evlenerek Kayseri’ye taşındım. Açıkçası ben sanata çok yakın bir insandım her zaman. Normalde de takı tasarımcıyım ve bildiklerimin üzerine bir şeyler koymayı çok seviyorum. O yüzden araştırdım neleri yapabileceğimi. Daha sonrasında da benim kayınvalidem buraya geliyordu zaten. Biz de ilk başta takı tasarımcılığından başladık ama aklımda hep seramik vardı. Fakat malum çok yoğun bir şekilde talep oluyor seramiğe ve ben de uzun zamandır bekliyordum. Bu sene gelmek nasip oldu. Ben Belarus’ta hiç böyle bir sanatla karşılaşmadım ve artı olarak burada çini dersleri de var. O da ayrı bir güzel. Belarus’ta yaşarken birçok kez Kapadokya’da yapılan çömlekleri ve çini sanatını çok merak etmiştim. Buraya gelip bu kursa başlayıp bunun içerisinde olmak çok güzel bir şey. İnanılmaz mutlu etti beni çünkü Türk Kültürünü anlatacak çok şey var ve bu sanat da onlardan birisi. Dolayısıyla merakımı giderdim ama çok isterdim Kapadokya’da çömlekçide çalışmayı, çok büyük bir hayalimdir. Burası da çok iyi ve çok keyifli. Çok iyi arkadaşlıklar edindim. Hocamın bana verdiği emeklerden dolayı çok teşekkür ediyorum. Kadınlara önerim de çıkın çıkın gelin çünkü burada gerçekten çok kaliteli vakit geçirebilirler. Kendilerinin bir şeyleri öğrenebilmeleri gerçekten çok büyük bir şans ve büyük bir mutluluk veriyor. Şöyle de söyleyebilirim; kahveyi herkes yapabilir ama önemli olan kahve fincanını yapabilmek. Dolayısıyla gelsinler ve burada muhteşem vakit geçirsinler. Ben bize bu imkanı sunan belediyeye ve başkanımıza teşekkür ediyorum” dedi.

İran’dan Türkiye’ye gelen Roya Ghazian da, “Ben 9 yıldır Kayseri’de yaşıyorum. Aslında ben İranlı olduğum için biliyorsunuz ki bu sanat bizim ülkemizde de var. Belki çocukluktan beri ben bu sanatı seviyordum ama hiçbir zaman hayatımda buna çalışmaya zamanım, fırsatım olmadı. Ben burada zaten komşuyum. Koronadan sonra baktım burada tesiste başvurular başlamış ve geldim şanslıydım seramik kursunda yer vardı ve ben kayıt olduktan sonra başladım. Kültür olarak, geçmiş olarak her zaman sanata yansıyor. Ben de bu arada hem kendi kültürümü hem de Türk Kültürünü birbirine karıştırıyorum. Bunları yapmak harika bir his yani rahatlıyor insan, kendini becerikli hissediyor. Bence psikolojiye çok iyi geliyor. Bence her kadının bir sanata başlaması gerekiyor. Ne olursa olsun, hangi sanat ilgisini çekiyorsa ona başlaması gerekiyor. Bu tesisin yapımında ve kadınların faaliyet göstermesinde katkısı olan belediye başkanımıza çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Bin yıllık kaya oyma kilise yok olma tehlikesiyle karşı karşıya Bin yıllık kaya oyma kilise yok olma tehlikesiyle karşı karşıya

Kocasinan Akademi Erciyesevler Tesisi Sorumlusu Tuğba Camızcıoğlu ise, “Tesisimiz hanımlarımızın boş vakitlerini değerlendirmeleri ve bazı hanımlarımıza da meslek edindirme amacıyla kurulan bir tesis. Bunun yanında hanımlarımız spor aktivitelerinden de yararlanıyorlar. Ayrıca Halk Eğitim’den gelen eğitmenlerimizle beraber 18 branşta kursumuz açılmıştır. Toplam 600 kursiyerimiz var ve daha çok talep var ama biz alanımızın sınırlı olmasından dolayı 600 kişi ağırlayabiliyoruz, eğitim verebiliyoruz. 2 tane yabancı uyruklu kursiyerimiz var. Biri İran’dan biri de Belarus’tan çeşitli nedenlerden dolayı geldi. Mesela Dana evlilik nedeni ile geldi ve 12 yıldır buradaymış. Roya da 8-9 yıldır burada İran’dan geldi. Onlara daha da önem gösteriyoruz. Türk Kültürünü, Türkleri anlatmaya çalışıyoruz. Onlar da duygu ve düşüncelerini her zaman teşekkür olarak iletiyorlar. Türkleri tanıttığımız için biz de çok mutlu oluyoruz. Tük kültür ve adetlerini öğretiyoruz. Bunun yanında mesela çini, Türk kültüründe önemli bir yeri olmuş bir sanat. Onu öğreniyorlar. Özellikle onları seçmeleri bizim için daha güzel. Kadınlarımızın boş vakitlerini değerlendirmeleri amacıyla başkanımız da biz de elimizden gelen bütün imkanları sunmaya çalışıyoruz. Onlara kolaylıklar sağlamaya çalışıyoruz. Evlerinde oturmasınlar, gelsinler burada kendilerini eğitsinler. Kendileri için, çocukları için, aileleri için, ülkeleri için eğitim görmelerini istiyoruz” dedi.