Kültepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, "Arkeoloji sadece kazı bilimi değil, aynı zamanda kültürel mirasın korunması için de gerekli olan bir aracı işleyen bir bilim dalı. Dolayısı ile de biz arkeolojiyi anlatarak diğer taraftan da kültürel mirasın korunması ile ilgili bilgileri de paylaşıyoruz. Ülkemiz bu anlamda da oldukça zengin, hatta dünyadaki sayılı ülkelerden bir tanesi" dedi.
Kayseri-Sivas karayolu üzerinde bulunan Kültepe-Kaniş-Karum ören yerinde kazı çalışmaları 73 yıldır devam ederken, kazı alanına öğrencilerin ziyaretleri de devam ediyor. Kazı alanını gezen öğrenciler, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu’ndan Kültepe tarihi ile ilgili bilgiler de alıyor.
Arkeolojinin sadece kazı bilimi değil, aynı zamanda kültürel mirasın korunması için de gerekli olan aracı işleyen bir bilim dalı olduğunu vurgulayan Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu; arkeolojiyi anlatarak kültürel mirasın korunması ile ilgili bilgileri de paylaştıklarını söyledi. Kulakoğlu, "Kültepe, Kayseri’nin 20 kilometre kadar yakınında yer alıyor. Arkeolojik bir kazı alanımız var ve bu alanda yapılan çalışmaları da bütün yıl boyunca ziyaretçilerimize sunuyoruz. Ancak tabii ki esas olarak bizim düşüncemiz özellikle de Kayseri’deki okullar ya da Kayseri’deki insanlarımıza Kültepe’yi tanıtmak. Bu anlamda da bazı şekillerde, bazı okulların bazen hocaları ile bazen de sadece öğrencileri ile turlar yapıyoruz. Daha önceden de biliyoruz Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği kültür turları vardı ama artık daha spesifik turlara da yönelmeye başladık. Özellikle de okullardan gele talepleri değerlendirmeye çalışıyoruz. Yine bugün de aynı şekilde bir okulumuzun lise son sınıf öğrencilerini ağırladık ve buradaki hem kazı ile ilgili bilgilerimizi paylaştık hem de yine akademik hayata ilişkin son gelişmeleri paylaştık. Düşüncelerimizi onlara aktarmaya çalıştık. Tabi ki lise son sınıfa gelmiş öğrencilerin bundan sonra hayatlarında yapmaları gereken başka planlar var, özellikle de üniversite seçimi ya da üniversite ile birlikte meslek seçimine doğru bir tercihte bulunmaları gerekiyor. Tabi ki arkeoloji tek başına belki ilk etapta çok cazip gelen bir konu değil ama alanları gördükten sonra, alanları gezdikten sonra ve müzeleri gezdikten sonra muhakkak ki bu alana ilgilerinin de artacağını düşünüyorum. Tabi arkeoloji sadece kazı bilimi değil, aynı zamanda kültürel mirasın korunması için de gerekli olan bir aracı işleyen bir bilim dalı. Dolayısı ile de biz arkeolojiyi anlatarak diğer taraftan da kültürel mirasın korunması ile ilgili bilgileri de paylaşıyoruz. Ülkemiz bu anlamda da oldukça zengin, hatta dünyadaki sayılı ülkelerden bir tanesi. Bunlarla toplumsal sorumluluğumuzu da yerine getirmiş oluyoruz. Ama bizi asıl heyecanlandıran, gençlerin bu alanlarla ilgili olarak heyecanları ve heyecanlarını paylaşmaları. Dolayısı ile de eğer bu alana yönelecek birisi varsa bizim aracı olmamız bizi sevindiren, onurlandıran bir olay haline geliyor. Ne olursa olsun, ister tercih etsin ister etmesin hatta arkeoloji yapsın, yapmasın bütün birimlerde ve bütün meslek alanlarında Anadolu’nun kültür varlığına sahip çıkması gerekiyor her öğrencinin ve her bireyin. Bunu da özellikle öğrencilik döneminde aldığı bilgiler ile ileride meslek yaşantısında uygulaması çok önemli. Umarım faydalı olmuşuzdur. Bu tür çalışmalar bizim için de öğretici oluyor. Biz gençlerimize buraları anlatırken, gençlerimizin de isteklerini öğrenmiş oluyoruz, onların da hayata bakış açılarını öğrenmiş oluyoruz. Belki de bizde olan eksiklikleri de bu şekilde gidermiş oluyoruz diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.