HERKESE YENİ BİR HAFTADAN MERHABA!

Birbiri ile bağlantılı konulardan devam ediyoruz. Bu haftaki konumuz ise özellikle gençlerimizde ciddi anlamda artan, belirli hastalıkların sonucu ve sebebi olabilen bir durum; insülin direnci.

Vücudumuz öyle bir mekanizmadır ki bir orkestra gibi tüm hormonların salınımı, tüm vücut işlevleri, düşünme yetisi, algılama, ufak bir beden hareketi bile mükemmel bir dengede devam eder. Ancak bazen genetik, çevresel faktörler, yanlış beslenme, hareketsizlik gibi durumlar bu dengeyi bozar ve ortaya çözülmesi gereken bir hastalık çıkarabilir. Bunlardan biri de “insülin direnci” dir.

Normalde insülin, kandaki şekeri hücrelerin içine aktararak enerji metabolizmasını düzenler. Bu aktarımda bir sorun olursa pankreas daha fazla, daha fazla insülin üretmeye başlar. Başlarda şeker dengelenebilir ancak tedavi edilmedikçe bu sistem gitgide daha çok bozulur, kanda sürekli fazla insülin bulunmuş olur ancak kan şekeri yine de dengeye getirilemez. Ve tahlillerde hem insülin değeri, hem açlık glikozu hem de HbA1c denen 3 aylık şeker değerinde yükselmeler olur, kişide metabolik sendrom gelişebilir. Yani kötü kolesterollerde ve trigliserit değerlerinde yükselme, kilo alma ve vermekte zorlanma, erkek tipi denilen abdominal yağlanma, tedavi edilmezse şeker hastalığı gibi durumlara sebep olabilir. Peki kesin tanı nasıl konur?

Genelde kilo problemi yaşayan birçok danışanımda, hele ki tüylenme, sivilcelenme, adet düzensizliği, kolesterol değerlerinde sorunlar varsa mutlaka insülin direncinden de şüphelenirim. Ve bunun için danışanlarımdan tahlil yaptırmasını isterim. Sadece şeker değerlerine değil spesifik olarak insülin değerine de bakmak gerekiyor. Çünkü bir hesaplama yöntemi ile insülin direnci varlığı belirleniyor.

Hesaplama:

Bireyin açlık glikozu 93 çıkmış olsun. İnsülin değeri ise 16 çıkmış olsun. Bu iki değeri çarpıp 405’e böldüğümüzde çıkan sonuç 2,5’ten büyükse insülin direnci var demektir. Yani:

93x16= 1488

1488/405= 3.67 (Bireyde insülin direnci var demektir. Bu değere HOMA denir. HOMA ne kadar büyük çıkarsa insülin direncinin olumsuz etkisi o denli var denilebilir.)

Peki tedavisi nedir?

Önceki yazılarımı da okudu iseniz aslında cevabını biliyorsunuz demektir. Sağlıklı, Akdeniz tipi beslenme düzeni (sebze, meyve, tahıllar, et, balık, tavuk(haftada 2-3 gün), süt-yoğurt, bakliyat, sağlıklı yağlar) ile ve KESİNLİKLE hayatınıza egzersiz de dahil ederek, yeterli miktarda su içerek ve ara-ana öğünlü beslenerek kilo kaybı ile beraber insülin direncinden kurtulabilirsiniz. Kesinlikle zayıflama hapı, zayıflatan tarif adı ile geçen zor temin edilen besinlere, abes diyetlere gerek yok. Acele etmeye de gerek yok, kurtulayım derken şok diyetlerle durum daha da sıkıntılı hale evrilebiliyor malesef.. Ancak doktorunuz gerek görürse direnci kırmada ve kilo vermede yardımcı olması için şeker ilaçları kullanımı sağlanabilir.

Bir başka konuyu daha tamamlamış olduk. Her zaman diyoruz; sağlıklı beslenmek, spor ve su içmek. Bu üç unsur varsa her şey daha kolay..

MUTLU HAFTALAR!