Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan burada yaptığı açıklamada ABD başkanına tepki göstererek şöyle konuştu; “Şanlı tarihimiz ve şanlı ecdadımız Türkiye Cumhuriyetimiz ile ilgili ABD başkanının ifadelerini biz de şiddetle kınıyoruz. Bizim tertemiz bir tarihimiz mevcut, tertemiz bir devletiz. Bize bu suçlamaları yapanların kendi tarihlerine bakmalarını özellikle söylemek istiyorum. Bizim tarihimizde bu günümüzde tertemizdir. Bu suçlamaları bu açıklamaları da şiddetle kınıyoruz ve kendilerine iade ediyoruz. Bugün burada aynı zamanda yıllar önce haince katledilen büyükelçilerimiz ve büyükelçilerimizin aileleri ile ilgili de dua edeceğiz. O insanlarımızı da unutmadan unutturmadan da bu toplumumuza hafızamızda yenilemek istiyoruz. Asıl kötülüğü yapan asıl eline fırsat geçince kötülük yapmaktan geri durmayan bize bu ithamlarda bulunan toplumlardır, kendi sözlerini aynen iade ediyoruz.”

Hacılar Kaymakamı Haluk Sezen de Osmanlı İmparatorluğu sınırlarında özgürce yaşayan devlette görev alan ve hatta paşalık rütbesine kadar yükseltilen Ermenilerin milliyetçi yaklaşımları ve yapılanmaları 1789 Fransız Devrimi’nden sonra başladığını ifade ederek şöyle devam etti;

“1893 yılında New York'ta Ermenice yayınlanan Haik adlı gazetede yazan şu satırlar Hınçaklar’ın niyetlerini açıkça belli etmiştir. Gerekirse milletin yarısının kurtulması için diğer yarısını kaybetmeliyiz tecrübeler göstermiştir ki bir milletin siyasi olarak kurulması diploması olarak gerçekleşemez. Bu siyasi hedefi gerçekleştirmek için daha olumlu ve enerjik araçlar gerekir. Bu araçlar ateş ve kılıçtır. Bunlarda asker ve para gerektirir. Hınçak örgütünün niyetini buradan anlayabiliyoruz. Türk Başkomutanlığı Birinci Dünya Savaşı devam ederken 1915 Mart ayı başlarında Rusların Van vilayetini işgal ve Ermenileri isyana teşvik etmek amacında olduğunu tespit etmiştir. 15 Nisan 1915'te olayları bardağı taşıran son damla olmuştur. Van'da birçok memurumuz ve jandarma kuvvetlerimiz katledilmiştir. Akabinde Osmanlı Hükümeti Taşnak ve Hınçak örgütlerinin kapatmış, 235 üyesini güney illerimize sürgün etmiştir. İşte soykırım olarak söyledikleri tarih aslında Taşnak ve Hınçak örgütlerinin üyelerini Güney illerine göç ettirilmesidir. Ermenilerin her yıl 24 Nisan'da ABD nezdinde yaptıkları soykırımı tanıtma girişimleri aslında Taşnak ve Hınçak örgütlerinin tutuklandığı tarihtir. Ermeniler, Birinci Dünya Savaşı sırasında Ruslarla yaptıkları ittifak sonrası tabi oldukları zorunlu göç sırasında soykırıma uğradıklarını ısıtıp ısıtıp dünya gündemine getirmektedir. Ermenistan Devleti ve onun yurtdışı bağlantısı Diaspora’nın asıl amacı tazminat koparmak akabinde Türkiye'den toprak talep etmektir. Bizim görevimiz ise Türk milleti ve Türk devleti olarak bu hayâsız taleplerin karşısında dimdik durmaktır.”

Açıklamaların ardından program, İlçe Müftülüğü görevlilerinden Tahir Kiraz tarafından Pençe-Şimşek Harekâtı bölgesindeki askerlerimiz için dua edilerek son buldu.