1956 yılından itibaren Kazı Mimarı Mahmut Akok tarafından kaleme alınan; kazı yapılan alanın krokisinin bulunduğu ve Osmanlıca ile yazılmış notların da yer aldığı günlükler, günümüz Türkçesi’ne çevrilmeyi bekliyor.

Kayseri-Sivas karayolu üzerinde bulunan Kültepe-Kaniş-Karum ören yerinde kazı çalışmaları 73 yıldır devam ederken, çıkarılan belgelerle Anadolu tarihi aydınlatılmaya devam ediyor. Ülkemizin en önemli kazı alanlarından biri olan Kültepe Kaniş Karum ören yerinde çıkartılan buluntuların yanı sıra, kazı sırasında tutulan günlükler de hem kazı hem de arkeoloji tarihine ışık tutacak nitelikte. 1956 yılından itibaren Kültepe Kazı Mimarı Mahmut Akok tarafından eski Türkçe ile tutulan günlükler, önemle korunarak günümüze kadar ulaştırıldı. Günlüklerin; Türk Arkeolojisi açısından çok önemli olduğunun altını çizen Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu; "Değerlerimiz kapsamında değerlendireceğimiz malzemeler arasında görseller önemli bir yer tutmaktadır. Bunların bir kısmının üzerinde kayıtlar var ama bir kısmının üzerinde maalesef kayıtlar yok. Fakat buna rağmen biz bunları tanımaya çalışıyoruz. Çünkü benden sonra bu eserlerin nerden çıktığını ya da ne olduğuna dair veriler olamayacak. Biz bu görselleri de zamanında hocalarımızın yapmış olduğu kutularda koruduğu şekilde yine korumaya çalışıyoruz. Yine hocalarımızın el yazıları ile bunları biz korumaya çalışıyoruz. Yine aynı şekilde kazı ile ilgili yapılan çalışmalar sırasında, hocalarımızın tuttukları günlükler var. Bu günlükler Türk arkeolojisi için çok önemli günlükler. Bunlardan bir tanesi Kültepe Kazı Mimarı Mahmut Akok’un defteri. Kültepe kazısı 1956 mimarisinde notlar şeklinde, not alınmış Mahmut Akok imzalı bir defter. O zaman yapmış olduğu kazılarda defterinin arasında kazı yaptığı alanın krokisi bulunuyor. Yine eski yazı ile o zamanki insanların alıştığı şekilde sayfalar sağdan sola doğru açılıyor ve tutmuş olduğu eski Türkçe notları da dijitalleştirerek korumaya devam edeceğiz" dedi.

Prof. Dr. Kulakoğlu; zamanında hocaların tuttuğu günlüklerin henüz günümüz Türkçesi’ne çevrilemediğini sözlerine ekleyerek; "Bizim en büyük dezavantajımız, hocalarımızın tuttuğu notları günümüz Türkçesine çevirecek kişilerin olmaması. Bunun en önemli sebebi günlükte yazılmış yazıların genel itibari ile çoğu zaman kısaltma olarak yazıldığı için kelimeler konunun uzmanı olmayan kişiler tarafından tam olarak çözülememekte. Biz bunları çözecek insanlar arıyoruz. Bu yazılar aslında bizim şansımız ama şansızlığımız da bunları günümüz Türkçesine çeviremememiz. Bu yazıları günümüz Türkçesine nasıl çevireceğiz bunun araması içerisindeyiz. Bu yazılar okunabilir ama bu alanda profesyonel birinin bu işi yapması lazım. Yani arkeoloji bilen birilerinin olması lazım" ifadelerini kullandı.