Bugün siyasette mevcut düşüncelerden bağımsız olmak kulağa çokta güvenilir gelmiyor değil mi? Öyle de zaten. Türkiye’de sırtınızı birilerine yaslamazsanız çabuk düşersiniz.

Kabul edilenin dışında bir görüşe sahip olmak  şu söylemi de beraberinde getiriyor. “ Bir taraf olmayan bertaraf olur.” Bana bir partiyi destekleyip desteklemediğimi sorduklarında “Türkiye Cumhuriyeti’nin menfaati uğruna en çok kim çalışıyorsa onu desteklerim” diyorum.

Kendimi sadece bir partiye adamam aslında zincire vurulduğumu göstermez mi? Şüphesiz bir partiyi temsil ediyorsanız düşünceleriniz o partiyle çelişmemek durumunda, bu da sizi sorgulamaktan eleştirmekten yoksun bırakır. Bugün hükümet politikalarını ya da muhalefeti eleştiriyor olmamız aslında Türk gençliği olarak bir şeyleri fark ediyor olmamızdan kaynaklanıyor. Bir noktada bugün ülke olarak ileriye gidememe sebeplerimizden birisi de partilerin eleştiriye kapalı olması. İhtiyacımız olan binlerce parti değil, doğru parti ve  dürüst parti. Ancak partileşmenin özünde etik ne denli öncelikli burası tartışmaya açık bir konu.

Demokrasi ülkesi olduğumuzu söylüyorsak ki günümüzde muhalefette bunu olması gereken ya da olan  bir durum olarak değerlendiriyorsa, düşüncelerin değişmesini istememeli. Türkiye’de sorunları konuşmadan çözebileceğimizi düşünmek aptallık olur. Ben bir Türk genciyim ve kendim adına devletim için şunu söyleyebilirim ki bana, benim neslime ve bizden sonraki neslimize enkaz bir ülke, düşünce zinciri bir siyasal yapı bırakılmasına müsade etmeyeceğim.  Bugün mevcut hükümetin demokratik olmadığını söyleyerek, bir gencin eleştirisini değiştirmesini söylemek muhalefetin yapacağı en son şey olmalı. Karar vermelisiniz Umudumuz mu olacaksınız yoksa umut hırsızı mı?

Eğer umudumuz olacaksanız eleştirileri düşmanlık gibi algılamak yerine bir daha yapılmaması gerekenler listesine değerlendirilecekler olarak yazmalısınız. Geçmişten ders çıkartmak başka dert çıkartmak bambaşka :)