Beytül Makdis Derneği ve Cihannüma Derneği olarak Mescid-i Aksa’da nöbet tutan Filistinliler’e destek vereceklerini ifade eden Fevzi Konaç, "Her Ramazan Ayında olduğu gibi İsrail yine bütün Filistin topraklarında, Gazze’de, Kudüs ve Mescidi Aksa’da zulümlerine devam ediyor. Ne yazık ki insanlık bu durumu bir film izler gibi izliyor. Kudüs"lü, Gazze’li Müslümanlar topraklarını ve mabetlerini korumak için adeta çırpınıyorlar" dedi.

"Ortadoğu’nun şımarık, işgalci ve katil çocuğu İsrail, mübarek Ramazan ayı içerisinde yaptığı zulüm ve işkenceler ile yeryüzündeki bütün Müslümanlara adeta kafa tutuyor" diyen Konaç, "İnsanlık sessiz, Arap ülkeleri sessiz, Birleşmiş Milletler sessiz, çifte standartlı batı sessiz. Kudüs’te bir mahalle halkı evlerinden, yuvalarından, yurtlarından atılmak için bu Ramazan günü abluka altında ve mazlum insanlar feryat ediyorlar, çırpınıyorlar. Müslümanlardan, en azından insafı kalmış insanlıktan yardım bekliyorlar, yardım umuyorlar, yardım istiyorlar" şeklinde konuştu.

"Fanatik Yahudi grupları 10 Mayıs tarihinde yeryüzündeki bütün Müslümanların kutsalı ve ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyerek, işgal planları yapıyorlar" diyen Konaç, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

"Bir avuç Kudüs’lü kardeşimiz Mescid-i Aksa’nın izzetini korumak ve bu işgale hayır diyebilmek için adeta şehadeti göze alarak nöbet tutuyorlar. Bu kritik zaman diliminde Türkiye’deki bütün Kudüs dernekleri olarak oradaki kardeşlerimize dua etmekle beraber, Ramazanın 28. günü Yahudilerin baskınına karşı Kudüs’lü kardeşlerimizin Mescid-i Aksa bahçesinde tutacağı nöbette iftar sofrasında ev sahipliği yapmak için bir organizasyon yapıyoruz. Beytülmakdis Derneğimiz ve Kayseri Cihannüma Derneğimiz işbirliğinde Mescid-i Aksa’da nöbet tutarak, tüm Müslümanların kutsalının izzetini koruyacak binlerce kardeşimizi iftarda ev sahipliği yaparak ağırlamaya hazırlanıyoruz. Bu zulme dur diyebilecek tek güç oradaki bir avuç Müslümanla birlikte, İslam ülkeleri içerisinde Türkiye’dedir. O yüzden bütün kardeşlerimizi bu organizasyona katkı sağlamaya ve Kudüs’e omuz vermeye davet ediyoruz. Inanıyoruz ki Özgür Kudüs’e giden yol ve işgalden kurtuluş, Türkiye’nin omuz vermesi ile gerçekleşecektir. Bu konuyla ilgilenmek ve katkı vermek Anadolu müslümanlarının omuzuna tarihin yüklediği büyük bir mirastır. Gelin bu şerefli mirasın hakkını verelim ve hiç değilse şehadeti göze almış kardeşlerimize iftar sofralarında ev sahipliği yapalım"